Zeytinyağlı Enginar

Yazmaya ara vereli bir yıl olmuş. Niçin sıkıldım niçin vazgeçtim hatırlamıyorum. Ama ayran gönüllü Pınar yine iş başına geçmiş belli ki.
Ara verdiğim bir yılda çok şey oldu ama aslında hiç bir şey de olmadı hayatımda. Gene aynı şişkoluk sürüyor. Yeme içme maşallah yerinde. Oğlum büyüyor. Çok eğlenceli bir adam olmaya başladı. İş anlamında gelişmeler kaydettim. En güzeli de bu yıl verdiğim ve çok keyifli geçen derslerim. Keşke onlara biraz daha zaman ayırıp geliştirebilsem. Ama zaman problemi yaşıyorum. Müziğe başladım. O çok keyifli. Yazmayı seviyordum ona da vakit ayırmak istiyorum. İnsan hayatındaki keyifli şeylerin sayısını ve yoğunluğunu arttırmayı başarabilmeli. Gerisi hikaye.
Gelelim zeytinyağlı enginara;
Bahar bir ara yüzünü gösterdi o ara enginarlar da fırtladı. Geçen yıl alıştık bu enginar mevzusuna önceden tipinden midir nedir hiç gözüm tutmuyordu elemanı. Fakat bir iki deneyince özellikle Begüm'ün yaptıklarını yiyince eğilim arttı trend oldu. Bu yıl da geçen haftalardan birinde yılın ilk enginarını pişirirken süre vs gibi şeyleri unuttuğum için az kalsın fiyaskoya sonuçlanıyordu. Hatta begümü aradım nasıl pişiriyorduk diye o da toplantıdaymış küfür etti kapattı. Sonra içgüdülerimle yine efsane bir enginar pişirdim. Ama henüz bakla olmadığı için sade pişirdim. Fakat lezzet? O nasıl lezzet. Şöyle ki:
Enginarları alıyoruz 4-5, 7-8 farketmez. Şu an zaten kılçıksız bi dönem. Rahatız o yüzden. Düdüklü tencerenin dibine bir soğan doğuruyoruz ay ay. Üstüne enginarları yerleştiriyoruz. Üstüne dereotu sapı doğuruyoruz az miktar. Üstüne bir bütün limon sıkıyoruz. Biraz tuz ve iki kaşık zeytinyağı ekliyoruz. Kapağı kapatıp ocağı açıyoruz. Burda düdüklünün durumu önemli. Benimki fissler ve sadece bir çubuk yükseliyor içinden. O çubuk yükselince altını kapatıyoruz. Eski tip düdüklüde bu fıssslamanın başlamasına denk geliyor. Ayarlı zamazingosunu düdüklüleri bilmiyorum. Altını kapatıp bırakıyoruz enginarları tencere yavaş yavaş soğuyun eski haline dönünce de tencereyi bi açıyoruz allam bu ne güzellik. Bu kadar. Bakla varsa baklayla. Yoksa bezelye havuç ile aynı işlemi yapabiliriz. Hiç bişi olmazsa da farketmez. Enginarı seviyorum. Bugün dönerken alayım pişireyim bari.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Spatial Synergy and Supportiveness of Public Space

Shapemaker & Facemaker

Timo Meyer