Top Gun

heee bu filmi, ya da tom cruise'un bu halini her gördüğümde yüzüme kocaman bir gülümseme yayılıyor ne yalan söyleyeyim. ben 10 yaşında bi velet iken, anadolu liseleri sınavı için kursa gider iken şişli'deki kent sinemalarında oynamıştı bu film. servisle her önünden geçişte bu abi nasıl bişi ya diye baktığımı hatırlıyorum. filmi çok sonraları seyrettim. ama bugüne kadar genel toplamda 20yi bulmuş olabilir seyredişim. tabii bir amerikan şapşallığı hakim tüm filmde. vefakar ve cefakar amerikan askerleri filan. o öldü ama kalbimizde yaşıyor klişeleri bilmemne. peeh.
ama yine de nedir işte barda tom'un ablaya yazış sahnesi ve "you've lost that loving feeling"i söyleyişi, efendim sevgili arkadaşların sahilde voleybol oynama sahneleri filan ergen bir kız için görsel şölen elbette. bu arada filmin ortalarına doğru şey olan - ha neyse spoiler yapmayayım tabi - bu maverick'in arkadaşı goose mu nedir onu uzunca bir süre e.r. dizisinde seyrettiğimizi de belirtmem gerek. bir de gerizekalı amerikalıların (yani çok saydırdım ama öyleler gerçekten) mig 28 adı altında boyanmış f-5 uçaklar kullandıklarını filmde söylemeden geçemiycem. soğuk savaşın orta yerinde amerikan ve rus uçaklarının it dalaşını filme konu yaparsan olacağı bu tabi salaklar.
ayrıca 86da -ki burada 29 yaşında abla- bu halde olan kadın
2011'de yani 54 yaşında işte bu hale gelmiş. bişi demek istemiyorum ama hüzün veriyo işte heyhat.
abla kız arkadaşıyla evlenmiş bu arada geçenlerde. bu da dip not. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Spatial Synergy and Supportiveness of Public Space

Shapemaker & Facemaker

Timo Meyer